×

Popüler aramalar: Venedik, Roma, Paris, Japonya

Selanik Gezilecek Yerler Ve Nerede Ne Yenir

Selanik, Ege’nin kuzeyinde bir liman şehri olarak doğmuş ama tarih boyunca sadece denize değil, doğuya ve batıya da yüzünü dönmüş bir yer. Makedonya bölgesinin kalbi olan bu şehir, adı kadar köklü bir geçmişi taşıyor. Kuruluşu MÖ 315 yılına, Büyük İskender’in üvey kız kardeşi Thessalonike'nin adına dayanır. Roma’nın, Bizans’ın ve Osmanlı’nın izlerini hâlâ duvarlarında saklar.

Şehir İçi Önerilen Rotalar

İşte Selanik'ı keşfederken kullanabileceğiniz, adım adım ilerleyen yürüyüş rotaları:

1.Gün: Selanik Atatürk Evi'nden Zongolopulos'un Şemsiyeler Heykeli'ne Yürüyüş Rotası

Başlangıç: Selanik Atatürk Evi Müzesi, Apostolou Pavlou 17, Thessaloniki 546 34, Yunanistan

Bitiş: Zongolopulos'un Şemsiyeler Heykeli, Thessaloniki 546 40, Yunanistan

Yürüyerek **57 dakika** (4,2 km)


Selanik'te Neler Yapılır?

Selanik, Ege’nin kuzeyinde bir liman şehri olarak doğmuş ama tarih boyunca sadece denize değil, doğuya ve batıya da yüzünü dönmüş bir yer. Makedonya bölgesinin kalbi olan bu şehir, adı kadar köklü bir geçmişi taşıyor. Kuruluşu MÖ 315 yılına, Büyük İskender’in üvey kız kardeşi Thessalonike'nin adına dayanır. Roma’nın, Bizans’ın ve Osmanlı’nın izlerini hâlâ duvarlarında saklar.

Bir gezgin olarak Selanik’te yürümek, sıradan bir gezi değil; zamanlar arasında gezinmek gibidir. Roma forumu, Bizans kiliseleri, Osmanlı camileri, Yahudi mirası ve modern kafeleri aynı cadde boyunca yan yana dizilmiştir. Her biri farklı bir dil konuşur ama şehir onları tek bir ruhta birleştirir.

Selanik’in dar sokakları, özellikle Ano Poli (Yukarı Şehir) kısmında, yüzyıllık taş evler arasında gezinirken tarih fısıldar. Beyaz Kule kıyıda dimdik dururken, hem savunmanın hem de hatıranın sembolüdür. Şehir aynı zamanda bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun gözde merkezlerinden biri olmuş, hatta Atatürk’ün doğum yeri olarak Türk gezginlere çok daha farklı bir anlam katmıştır.

Ama Selanik sadece geçmişin kenti değil. Genç nüfusu, üniversiteleri, canlı gece hayatı ve yaratıcı enerjisiyle yaşayan, dönüşen, nefes alan bir şehirdir. Kafelerdeki sohbetler, kıyıda yürüyüş yapan insanlar, duvarlara çizilmiş grafitiler… Her şey şehirle çağdaş bir bağ kurar.

Selanik Toplu Taşıma Rehberi

Selanik'te toplu taşıma, şehir içinde kolay ve ekonomik bir şekilde seyahat etmenizi sağlar. Şehirdeki başlıca toplu taşıma araçları otobüsler ve kısa süre önce hizmete giren metro hattıdır. Biletinizi geçerli kılmak için araca bindiğinizde mutlaka okutunuz; aksi takdirde ceza uygulanabilir.

Otobüsler: Selanik'in her noktasına otobüs ağıyla ulaşım mümkündür. Biletler otobüs içindeki otomatik makinelerden veya duraklardaki bilet satış noktalarından temin edilebilir.

Metro: Selanik Metrosu, 30 Kasım 2024 itibarıyla faaliyetine başlamıştır. Bu yeni ulaşım aracı, şehir içi ulaşımda büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Gelecekte ek hatlarla genişlemesi planlanmaktadır.

Havalimanı Ulaşımı (SKG - Makedonya Uluslararası Havalimanı):
Otobüs: Havalimanından şehir merkezine (Aristoteles Meydanı) otobüsle ulaşım en ekonomik seçenektir. 01X (gündüz) ve 01N (gece) hatları 7/24 hizmet vermektedir. Yolculuk yaklaşık 70 dakika sürer.
Taksi: Havalimanından şehir merkezine taksi ücreti gündüz tarifesinde (05:00-24:00) yaklaşık 20 Euro, gece tarifesinde (00:01-04:59) ise yaklaşık 25 Euro civarındadır.

Selanik Toplu Taşıma Bilet Türleri ve Fiyatları

Selanik'te toplu taşıma biletleri ve kartları, seyahat sıklığınıza göre farklı seçenekler sunar. (Güncel fiyatlar ve detaylı bilgi için OASTH (Selanik Toplu Taşıma Kurumu) resmi web sitesini kontrol etmeniz tavsiye edilir.)

Tek Kullanımlık Bilet: Yaklaşık 0,90 Euro (Şehir otobüsleri ve metro için geçerlidir).
70 Dakikalık Bilet: Yaklaşık 0,90 Euro. Tek kullanımlık bilet gibi, ilk damgalandıktan sonra 70 dakika boyunca tüm otobüs ve metro hatlarında aktarma yapma hakkı sunar. (Lütfen güncel geçerlilik süresini kontrol ediniz, bu bilgi metro açılışı ile değişmiş olabilir).
Günlük Bilet (24 Saatlik): Yaklaşık 3,00 Euro. İlk kullanımdan itibaren 24 saat boyunca tüm otobüs ve metro hatlarında sınırsız kullanım sağlar.
Haftalık Bilet (7 Günlük): Yaklaşık 10,00 Euro. İlk kullanımdan itibaren 7 gün boyunca tüm otobüs ve metro hatlarında sınırsız kullanım sağlar.
Aylık Seyahat Kartı: Yaklaşık 30,00 Euro (Öğrenciler ve belirli gruplar için indirimli seçenekler mevcuttur). Sık seyahat edenler için ekonomiktir.
Havalimanı Otobüsü Bileti: Yaklaşık 2,00 Euro (Tek yön, yetişkin). Bu bilet, normal şehir içi biletlerden farklıdır ve sadece havalimanı otobüs hattında geçerlidir.

Atatürk Evi Müzesi: Doğduğu Ruhun Peşinde Sessiz Bir Ziyaret

Atatürk Evi Müzesi: Doğduğu Ruhun Peşinde Sessiz Bir Ziyaret

Selanik’in dar sokaklarından birinde, sade ama vakur duruşuyla karşılar sizi Atatürk’ün doğduğu ev. 1881 yılında burada dünyaya gelen Mustafa Kemal’in çocukluk yıllarını geçirdiği bu yapı, sadece bir ev değil; bir dönemin sessiz tanığıdır.

Bugün müze olarak ziyarete açık olan bu üç katlı Osmanlı evi, içerdiği eşyalarla, odalardaki atmosferle sizi zamanın gerisine götürür. Bebeklik yatağı, ailesine ait günlük eşyalar ve duvarlardaki fotoğraflar, Atatürk’ün hayatına dokunabileceğiniz nadir izlerden bazılarıdır.

Bu evde dolaşırken, gelecekte bir milletin kaderini değiştirecek bir çocuğun ayak izlerini takip edersiniz. Her köşe, sade ama anlam yüklü bir hikâye fısıldar.

Selanik’teyseniz, bu küçük ama anlamı büyük evi ziyaret etmeden geçmeyin. Çünkü burası, yalnızca bir liderin doğduğu yer değil; aynı zamanda modern Türkiye'nin ilk adımlarının atıldığı bir başlangıç noktasıdır.

Aziz Demetrios Kilisesi: Şehrin Muhafızı, Zamanın Fısıldayanı

Aziz Demetrios Kilisesi: Şehrin Muhafızı, Zamanın Fısıldayanı

Selanik’in tarihî dokusunun derinliklerinde yükselen Aziz Demetrios Kilisesi, şehrin maneviyatını ve tarihini taşıyan en önemli yapılardan biridir. Sadece mimarisiyle değil, taşıdığı anlamla da ziyaretçilerini büyüler. Kilise, Selanik’in koruyucu azizi olarak kabul edilen Aziz Demetrios’un adına inşa edilmiştir.

İlk olarak 4. yüzyılda inşa edilen yapı, zamanla genişletilmiş ve bugünkü beş nefli bazilika formunu almıştır. İç mekânda, Bizans dönemine ait göz alıcı mozaikler yer alır. Bu mozaikler, o dönemin dini ve sanatsal anlayışını yansıtan eşsiz eserlerdir. Her bir mozaik, o dönemde yaşamış insanların inançlarını ve estetik anlayışlarını günümüze taşır.

Kilisenin altında yer alan kripta, hem mistik hem de tarihî bir atmosfere sahiptir. Rivayetlere göre Aziz Demetrios burada hapsedilmiş ve şehit edilmiştir. Bugün bu alan, ziyaretçilere açıktır ve sessizliğiyle geçmişe açılan bir pencere gibidir.

Uzun yıllar boyunca kilise farklı inançlara hizmet etmiş, hatta bir dönem cami olarak da kullanılmıştır. Ancak hangi dönemde olursa olsun, bu yapı her zaman Selanik’in kültürel belleğinde yer almayı başarmıştır.

Aziz Demetrios Kilisesi, sadece bir dini yapı değil; geçmişle bugün arasında kurulmuş manevi bir köprüdür. Selanik’in tarihini ve ruhunu hissetmek isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken bir duraktır.

Selanik Roma Agorası – Taşların Fısıldadığı Antik Zamanlar

Selanik Roma Agorası – Taşların Fısıldadığı Antik Zamanlar

Selanik’in kalbinde, modern hayatın tam ortasında, zamanın neredeyse durduğu bir yer var: Roma Agorası. Yüzeyin biraz altına indiğinizde, karşınıza çıkan bu antik meydan, Roma İmparatorluğu döneminden kalma görkemli bir açık hava kompleksi. Günümüzde çevresinde kafeler, apartmanlar ve yollar olsa da, adım attığınız anda sizi bir zaman tünelinin içine alıyor.

Agora, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve Selanik’in kamusal yaşamının merkezi olmuş. Sütunlu galerileri, dükkan kalıntıları ve tribuneli küçük tiyatrosu ile hem günlük ticari hayata hem de kamusal etkinliklere ev sahipliği yapmış. Taşların üstündeki her bir oyuk, burada yaşanmış hayatların sessiz tanığı gibi duruyor.

En etkileyici yönlerinden biri ise, bu kalıntıların yüzyıllar boyunca toprağın altında kalıp, şehrin modernleşmesi sırasında tesadüfen gün yüzüne çıkmış olması. Bugünse geçmişin bir armağanı gibi sakince sergileniyor. Mütevazı ama dokunaklı bir ihtişam taşıyor.

Selanik Roma Agorası’nı gezmek, yalnızca tarih öğrenmek değil, aynı zamanda zamanın katmanlarını ayaklarınızın altında hissetmektir. Şehrin bugünüyle binlerce yıl öncesi aynı sokakta buluşur burada – ve bu karşılaşma sessiz ama derindir.

Panagia Chalkeon – “Bakır Ustalarının Meryem’i”

Panagia Chalkeon – “Bakır Ustalarının Meryem’i”

Selanik’in tam kalbinde, yoğun trafiğin ve kalabalığın ortasında, sessizce duran kırmızı tuğlalı zarif bir yapı var: Panagia Chalkeon Kilisesi. Adı, “Bakır Ustalarının Meryem’i” anlamına geliyor. Çünkü bir zamanlar çevresi, bakır ustalarının atölyeleriyle dolup taşarmış.

13. yüzyıla, Bizans İmparatorluğu’nun güçlü günlerine uzanıyor bu kilisenin geçmişi. 1028 yılında yüksek rütbeli bir komutan tarafından inşa ettirilmiş. Dış cephesindeki kırmızı tuğlalar, klasik Bizans mimarisinin zarafetini taşıyor. İçeride ise, zamanla hasar görmüş olsa da hâlâ belli belirsiz seçilebilen freskler, bir dönem burada yankılanan duaların izlerini taşır gibi.

Panagia Chalkeon, sadece bir ibadethane değil; tarih boyunca pek çok depreme, işgale ve değişime tanıklık etmiş bir sessiz gözlemci. Yüzyıllar boyunca bazen unutulmuş, bazen yeniden keşfedilmiş ama hep yerinde kalmış.

Selanik’in hızlı temposunda yürürken bu küçük ama anlamlı yapıya uğramak, geçmişle kısa bir selamlaşma gibidir. Şehrin ritminden uzaklaşıp bir anda bin yıl öncesine düşmek… İşte Panagia Chalkeon’un büyüsü tam da burada başlar.

Aristotelous Meydanı: Selanik’in Kalbinde Buluşma Noktası

Aristotelous Meydanı: Selanik’in Kalbinde Buluşma Noktası

Selanik’e adım attığınızda, şehrin enerjisini en canlı hissettiğiniz yerlerden biri kesinlikle Aristotelous Meydanıdır. Adını büyük filozof Aristoteles’ten alan bu meydan, modern Selanik’in sosyal ve kültürel merkezi olarak yıllardır işlev görüyor.

20. yüzyılın başında, şehrin büyük yangından sonra yeniden inşası sırasında tasarlanan meydan, Akdeniz mimarisinin zarif çizgileriyle bezenmiş. Çevresindeki kafeler, restoranlar ve mağazalar, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin buluşma noktası. Meydanın genişliği ve simetrisi, Selanik’in dinamik ruhunu yansıtırken aynı zamanda tarihle modernliği bir araya getiriyor.

Burada oturup etrafı izlemek, hayatın ritmini yakalamak için harika bir fırsat. Sokak sanatçıları, müzik sesleri, insan kalabalığı ve denizden esen hafif rüzgar, meydanı unutulmaz kılıyor. Özellikle akşam saatlerinde, meydanın ışıkları altında yürümek, şehrin başka bir yüzünü keşfetmek gibi.

Aristotelous Meydanı, sadece bir toplanma yeri değil; Selanik’in tarih boyunca yaşadığı dönüşümlerin, kültürel zenginliğin ve canlılığın sembolü. Bir gezgin olarak burada durduğunuzda, geçmişle bugünün arasında köprü kurduğunuzu hissedersiniz.

Selanik Ayasofya Kilisesi: Doğu’nun İzlerini Taşıyan Gizemli Hazineniz

Selanik Ayasofya Kilisesi: Doğu’nun İzlerini Taşıyan Gizemli Hazineniz

Selanik’in tarihi merkezinde, şehrin hareketli sokaklarından sıyrılıp adeta zamanın içinde bir yolculuğa çıkacağınız bir yer var: Ayasofya Kilisesi. Burası sadece bir ibadet mekânı değil; 8. yüzyıla dayanan zengin geçmişiyle, Bizans’ın mimari ve sanatsal mirasının nadide bir örneği.

İsmini İstanbul’daki büyük Ayasofya’dan alan bu kilise, Selanik’in erken Hristiyanlık dönemindeki önemini simgeler. Dış cephesinde sade ve güçlü taş işçiliği dikkat çekerken, iç mekanda freskler ve mozaiklerle bezeli atmosfer, ziyaretçiyi adeta tarih içinde bir yolculuğa davet eder.

Kilisenin mimarisi, merkezi kubbesi ve çevresindeki apsisleriyle Bizans stilinin inceliklerini gözler önüne serer. İç mekandaki detaylar, dini sahneleri ve azizleri anlatan fresklerle doludur. Yüzyıllar boyunca hem Hristiyanlık hem de Osmanlı döneminde farklı işlevler görmüş, zaman içinde çeşitli restorasyonlarla bugünkü halini almıştır.

Bir gezgin olarak Ayasofya Kilisesi’ni ziyaret ettiğinizde, sadece taşların değil, aynı zamanda yüzyılların derinliklerinden yükselen hikâyelerin içinde yürürsünüz. Sakinliği ve mistik havasıyla şehirdeki kalabalıktan bir an olsun uzaklaşmak isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir duraktır.

Beyaz Kule: Selanik’in Zamana Karşı Direnen Simgesi

Beyaz Kule: Selanik’in Zamana Karşı Direnen Simgesi

Selanik sahilinde, denize karşı dimdik yükselen Beyaz Kule, şehrin en ikonik yapılarından biridir. İlk inşa edildiği dönem kesin olmamakla birlikte, muhtemelen 15. yüzyılda Osmanlılar tarafından yapılmış ya da yenilenmiş olan bu kule, Selanik’in tarih sahnesindeki birçok döneme tanıklık etmiştir.

Kule, zamanla çeşitli amaçlarla kullanılmış; önce savunma kulesi, sonra hapishane olarak işlev görmüştür. Beyaz renkli görünümü ve yuvarlak mimarisiyle dikkat çeker. Zaman içinde beyaz boyası ile meşhur olsa da, geçmişte farklı renklerde olduğu da bilinir.

Günümüzde Beyaz Kule, Selanik’in tarihini anlatan bir müze olarak ziyaretçilerini karşılar. Kuleye tırmandığınızda, hem şehrin hem de Ege’nin büyüleyici manzarasını seyretme şansı bulursunuz. Akşam gün batımında, denizin üzerinde kızıl ışıklarla parlayan şehir manzarası, burayı özel kılar.

Bir gezgin için Beyaz Kule, sadece taşlardan ibaret değildir; Selanik’in gücünü, dayanıklılığını ve kültürel çeşitliliğini simgeleyen canlı bir hafızadır. Şehri keşfetmeye buradan başlamak, geçmişle bugün arasında eşsiz bir köprü kurmak gibidir.

Zongolopulos’un Şemsiyeler Heykeli: Selanik’in Renkli Sürprizi

Zongolopulos’un Şemsiyeler Heykeli: Selanik’in Renkli Sürprizi

Selanik’in modern yüzünü yansıtan mekanlardan biri olan Zongolopulos’un Şemsiyeler Heykeli, sıradan bir heykelden çok daha fazlası. Şehrin kalabalık caddelerinden birinde, gökyüzüne açılmış rengarenk şemsiyeler gibi duran bu sanat eseri, ziyaretçilerin dikkatini anında çekiyor.

İlk bakışta neşeli ve hafif görünse de, bu heykel aslında günlük hayatın koşuşturmacasında küçük bir mola, bir neşe kaynağı. Renklerin dansı, insanlara anlık bir mutluluk ve şaşkınlık hissi yaşatıyor. Çocukların ve yetişkinlerin etrafında fotoğraf çektirdiği bu alan, şehrin enerjisini farklı bir şekilde hissetmek isteyenler için ideal.

Heykelin yaratıcısı, modern sanat ile şehrin tarihî dokusunu buluşturmayı başarmış. Burada, geleneksel Selanik’i deneyimlerken aynı zamanda çağdaş yaşamın ritmini de yakalamak mümkün.

Bir gezgin olarak Zongolopulos’un Şemsiyeler Heykeli’nde durup gökyüzüne uzanan o rengarenk dokunuşlara bakarken, şehrin hem geçmişine hem de geleceğine dair renkli bir yolculuğa çıkarsınız.

Selanik Arkeoloji Müzesi: Tarihin Katmanlarını Dokunan Bir Hazine

Selanik Arkeoloji Müzesi: Tarihin Katmanlarını Dokunan Bir Hazine

Selanik Arkeoloji Müzesi, şehrin zengin tarihini ve çevresindeki antik yerleşimlerin binlerce yıllık mirasını gözler önüne seren etkileyici bir mekân. İçeri adım attığınız anda, Ege ve Makedonya topraklarının geçmişi sizi kucaklar; taşlar, heykeller ve eski kalıntılar size insanlığın zaman içindeki yolculuğunu anlatır.

Müzenin koleksiyonları arasında, Miken döneminden Roma dönemine kadar uzanan pek çok eseri görmek mümkün. Antik heykellerin zarafeti, altın ve gümüş takıların inceliği, mezar stellerinin hikâyeleri sizi zamanda geriye, o kadim uygarlıkların günlük yaşamına götürür.

Burada, sadece nesnelere değil; her bir eserin ardındaki insan hikâyelerine de dokunursunuz. Müzede geçirdiğiniz zaman, Selanik’in sadece modern bir şehir olmadığını, binlerce yıl boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir tarih hazinesi olduğunu hissettirir.

Gezgin olarak bu müzeye uğradığınızda, sadece geçmişle yüzleşmekle kalmaz, aynı zamanda bugünü ve geleceği şekillendiren köklerle de bağ kurarsınız.

Selanik'te Ne Yenir ve Genel Mutfak Kültürü

Selanik, Yunanistan'ın kuzeyinde yer alan ve zengin kültürel geçmişiyle yoğrulmuş bir mutfak geleneğine sahiptir. Şehir, hem geleneksel Yunan lezzetlerini hem de Osmanlı ve Balkan mutfaklarının etkilerini taşıyan özgün tatlar sunar. Sokak lezzetlerinden şık restoranlara kadar geniş bir yelpazede yemek deneyimi yaşayabilirsiniz.

Selanik'in Öne Çıkan Lezzetleri

Selanik'e geldiğinizde mutlaka denemeniz gereken bazı spesifik lezzetler şunlardır:
Bougatsa: Şehrin en ünlü lezzetlerinden biridir. İncecik ve çıtır yufka arasına muhallebi (tatlı), peynir veya kıyma konularak hazırlanır. Tatlı olanı pudra şekeri ve tarçınla servis edilir.
Souvlaki & Gyro: Yunanistan'ın klasikleşmiş sokak lezzetleri. Souvlaki, şişte ızgara et parçacıkları iken, Gyro dikey dönerden kesilen etten yapılır. Genellikle pide içinde domates, soğan, patates kızartması ve cacık ile sunulur.
Soutzoukakia: Zengin domates sosunda pişirilen, baharatlı köftelerdir. Genellikle pilav veya patates kızartması eşliğinde servis edilir.
Trigona Panoramatos: Selanik'in Panorama bölgesinden çıkan, çıtır, şerbetli yufka börekleri içinde zengin muhallebi bulunan tatlıdır.
Feta Me Meli: Kızartılmış feta peyniri üzerine bal ve susam serpilerek hazırlanan, tatlı-tuzlu dengesiyle şaşırtıcı bir meze.
Moussaka: Kıymalı, patlıcanlı ve beşamel soslu, katmanlı bir fırın yemeğidir.
Patsas: Genellikle gece geç saatlerde veya sabah erken saatlerde tüketilen, işkembeden yapılan geleneksel bir çorbadır.
Koulouri: Susamlı halka ekmek, kahvaltı veya atıştırmalık için idealdir.
Freddo Espresso/Cappuccino: Yunanistan'da çok popüler olan soğuk kahve çeşitleridir. Özellikle yaz aylarında serinlemek için birebirdir.

Önerilen Selanik Mekanları ve Lezzet Deneyimleri

Selanik'in zengin mutfak mirasını tadabileceğiniz bazı özel adresler ve popüler bölgeler:

  • Serraikon (Bougatsa): Şehrin en eski ve en otantik bougatsa mekanlarından biridir. Özellikle tatlı bougatsasını denemelisiniz.
  • Bantis (Bougatsa): Bir diğer köklü bougatsa ustası. Farklı dolgu seçenekleriyle hem yerel halkın hem de turistlerin favorisidir.
  • Savvikos (Souvlaki/Gyro): Selanik'in en bilinen fast-food zincirlerinden. Hızlı ve lezzetli souvlaki veya gyro için tercih edilebilir.
  • Gyrosaristotelous (Souvlaki/Gyro): Aristoteles Meydanı yakınında bulunan, döner ve souvlaki konusunda popüler ve genellikle kalabalık olan bir durak.
  • Elenidis (Trigona Panoramatos): Trigona Panoramatos tatlısının doğduğu ve en iyi şekilde hazırlandığı yerlerden biri. Tatlı molası için ideal.
  • Sourtouko (Patsas): Patsas çorbası denemek isteyenler için bilinen bir mekan. Özellikle gece geç saatlerde popülerdir.
  • Ladadika Bölgesi: Liman yakınında bulunan bu canlı bölge, sayısız taverna, restoran ve bara ev sahipliği yapar. Akşam yemeği ve eğlence için harika bir atmosfere sahiptir. Canlı Yunan müziği eşliğinde yemek yiyebilirsiniz. Full Tou Meze: Özellikle meze ve deniz ürünleri sevenler için popüler. Saganaki karides, kızarmış kalamar ve midye gibi lezzetleri deneyebilirsiniz. Palati: Canlı müzik eşliğinde otantik Yunan tavernası deneyimi sunar. O Kipos tou Thermaikou: Uygun fiyatlı ve zengin menülü, özgün tarifler sunan bir mekan.
  • Ano Poli (Yukarı Şehir): Şehrin tarihi ve eski bölümü, daha otantik ve geleneksel tavernalara ev sahipliği yapar. Şehir manzarası eşliğinde yemek yiyebilirsiniz. Tsinari: Ano Poli'deki otantik tavernasıyla bilinen bir yer, geleneksel Yunan lezzetleri sunar.