Şehir İçi Önerilen Rotalar
İşte Belgrad'ı keşfederken kullanabileceğiniz, adım adım ilerleyen yürüyüş rotaları:
Aziz Sava Katedrali'ndan Ružica Kilisesi'ne Yürüyüş Rotası
Bu rotayı Google Haritalar uygulamasında detaylı görmek için:
Rotayı Haritada Aç
Başlangıç: Aziz Sava Katedrali, Krušedolska 2a, Beograd 11000, Sırbistan
Bitiş: Ružica Kilisesi, Beograd, Sırbistan
Yürüyerek **1 saat 8 dakika** (4,8 km)
Belgrad'da Neler Yapılır?
Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği noktada yükselen Belgrad, tarih boyunca sayısız uygarlığın izini taşıyan bir geçit kapısı gibi. Roma’dan Bizans’a, Osmanlı’dan Avusturya-Macaristan’a kadar birçok imparatorluk, bu stratejik şehir için mücadele etti. Her adımda farklı bir medeniyetin fısıltılarını duymak mümkün burada.
Kale içinde gün batımını izlerken, bir zamanlar Osmanlı paşalarının yürüdüğü surların arasında dolaşırsınız. Kentin sokakları ise hem geçmişin zarif izlerini taşır hem de modern yaşamın ritmini... Knez Mihailova Caddesi'nden yürürken bir yandan tarihle selamlaşırsınız, bir yandan da genç, enerjik bir şehrin kalp atışlarını hissedersiniz.
Belgrad, geçmişi sadece anlatmaz; onu yaşatır. Bu yüzden buraya her gelen, şehri sadece görmez — bir parçası olur.
Belgrad Toplu Taşıma Rehberi
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da toplu taşıma, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren şehir sakinleri ve ziyaretçiler için ÜCRETSİZ hale gelmiştir. Bu uygulama, Belgrad'ı Avrupa'da toplu taşımanın ücretsiz olduğu en büyük şehirlerden biri yapmaktadır. Bu sayede otobüs, tramvay ve troleybüs gibi tüm toplu taşıma araçlarını rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Belgrad'da şehir içi ulaşım ağı oldukça gelişmiştir. Başlıca toplu taşıma araçları şunlardır:
Otobüsler: Şehrin dört bir yanına yayılan geniş bir otobüs ağı bulunmaktadır. Hem gündüz hem de gece hatları mevcuttur.
Tramvaylar: Özellikle şehir merkezinde ve bazı turistik bölgelere ulaşımda tramvay hatları idealdir.
Troleybüsler: Belirli güzergahlarda hizmet veren elektrikli troleybüsler de şehir içi ulaşımın önemli bir parçasıdır.
Artık herhangi bir bilet satın almanıza veya kart kullanmanıza gerek kalmadan otobüslere, tramvaylara ve troleybüslere binip inebilirsiniz. Bu karar, trafik yoğunluğunu azaltmayı ve toplu taşıma kullanımını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Belgrad Nikola Tesla Havalimanı (BEG) Ulaşım
Belgrad Nikola Tesla Havalimanı (BEG) şehir merkezine yaklaşık 18 km uzaklıktadır. Havalimanından şehir merkezine ulaşım için birkaç seçenek bulunmaktadır:
A1 Minibüs: Havalimanından şehir merkezindeki Slavija Meydanı'na direkt ulaşım sağlayan ekspres minibüslerdir. Yaklaşık 30-35 dakika sürer. Ücreti genellikle 300 RSD civarındadır.
Halk Otobüsü (Hat 72): Daha ekonomik bir seçenek olan 72 numaralı otobüs, havalimanından Zeleni Venac Meydanı'na kadar gider. Yolculuk süresi trafik durumuna göre 40-60 dakika sürebilir. Bu otobüs hattı için ücret, diğer şehir içi hatlardan farklı olarak ayrı bir bilet gerektirebilir (genellikle 150 RSD civarında, otobüste şoförden alınabilir).
Taksi: Havalimanında taksi durakları bulunmaktadır. Belgrad'da havalimanı taksileri için sabit bir fiyat sistemi uygulanır ve şehir 6 bölgeye ayrılmıştır. Şehir merkezine taksi ücreti genellikle 16-20 Euro (yaklaşık 2000-2400 RSD) civarındadır ve yolculuk 20-30 dakika sürer. Taksiye binmeden önce fiyatı teyit etmeniz önerilir.
Belgrad Havalimanı Ulaşım İçin Faydalı Bağlantılar
Kalemegdan: Belgrad’ın Tarih ve Doğa Kucaklaşması

Belgrad’ın kalbinde, Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada yükselen Kalemegdan, hem doğal güzelliği hem de tarihî derinliğiyle şehri anlatan en önemli mekânlardan biridir. Burası yalnızca eski bir kale değil; yüzyıllar boyunca farklı imparatorlukların izlerini taşıyan, yaşamın ve tarihin iç içe geçtiği bir açık hava müzesi gibidir.
Kalemegdan Kalesi’nin surlarında dolaşırken, Roma, Bizans, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan dönemlerinden kalan kalıntılarla karşılaşırsınız. Her köşede bir savaşın, bir barışın, bir dönüşümün hikayesi saklıdır. Parkın yeşillikleri arasında yürürken, şehrin karmaşasından uzaklaşıp Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği manzaraya dalmak, zamandan kopmak gibidir.
Burada gün batımını izlemek, Belgrad’ın geçmişini ve bugününü bir arada hissetmenin en güzel yoludur. Kalemegdan, tarih ve doğanın dostça buluştuğu, her gezginin mutlaka uğraması gereken bir duraktır.
Aziz Sava Katedrali: Sabırla Örülmüş Bir İnanç Anıtı

Belgrad’ın kalbinde, zarif kubbesiyle gökyüzüne uzanan Aziz Sava Katedrali, yalnızca bir ibadet yeri değil; Sırbistan’ın tarihine ve ruhuna dair güçlü bir simgedir. Adını Sırp Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Aziz Sava’dan alan bu anıtsal yapı, aynı zamanda Balkanlar’ın en büyük Ortodoks katedrali olma özelliğini taşır.
1930’lu yıllarda başlayan inşaatı, savaşlar, rejim değişiklikleri ve ekonomik zorluklar yüzünden defalarca durmak zorunda kalmış. Ancak tüm bu aksiliklere rağmen katedral, her dönemin ardından biraz daha yükselmiş. Tamamlanması onlarca yıl sürse de, bu uzun süreç onu Belgrad halkı için çok daha anlamlı bir hale getirmiş.
Bugün içeri girdiğinizde altın mozaiklerle süslenmiş dev bir kubbenin altında durur, zamana meydan okuyan bu yapının sessiz gücünü hissedersiniz. Aziz Sava Katedrali, sabrın, inancın ve kültürel mirasın ne kadar görkemli bir yapıya dönüşebileceğinin en etkileyici örneklerinden biridir.
Nikola Tesla Müzesi: Zekânın ve Hayal Gücünün Kalbi

Belgrad’ın Vračar semtindeki sakin bir caddede yer alan Nikola Tesla Müzesi, modern dünyanın şekillenmesinde büyük rol oynamış bir dahinin mirasını yaşatıyor. Bu müze, yalnızca Tesla’nın icatlarını görmek için değil, aynı zamanda onun vizyonuna bir adım daha yaklaşmak için de ziyaret ediliyor.
1952 yılında açılan müze, Tesla’nın kişisel eşyalarını, notlarını ve orijinal belgelerini barındırıyor. Elektrik akımı, kablosuz enerji transferi ve radyo gibi pek çok devrim niteliğindeki buluşa imza atan Tesla’nın külleri de burada, sergilenen küre biçimindeki bir anıtın içinde saklanıyor.
Sergilenen etkileşimli cihazlar sayesinde Tesla’nın fikirlerini yalnızca görmekle kalmaz, aynı zamanda deneyimleyebilirsiniz. Müze; bilim, mühendislik ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir adamın hikâyesini kendi ağzından anlatıyor gibi.
Nikola Tesla Müzesi, bir müzeden fazlası—bilime tutkun her gezgin için durulması gereken bir ilham durağı.
Aziz Mark Kilisesi: Sırp Mimarisiyle Sessiz Bir Anıt
.jpg)
Belgrad’ın kalbindeki Tašmajdan Parkı’nın kenarında yükselen Aziz Mark Kilisesi, Sırp-Ortodoks mimarisinin etkileyici örneklerinden biri. 1930’lu yıllarda inşa edilen bu kilise, kayıp zamanların izini süren sakin atmosferiyle öne çıkıyor.
Kilisenin mimarisi, 14. yüzyıldan kalma Kosova’daki Gračanica Manastırı’ndan ilham almış. Kırmızı ve sarı taşların armonisiyle örülü dış cephesi, geleneksel Sırp kiliselerinin modern bir yorumu gibi. İçeri adım attığınızda sizi karşılayan yüksek kubbeler, freskler ve ikonalar, zamanın ağırbaşlı sessizliğiyle sarıyor.
Aziz Mark Kilisesi, sadece bir ibadethane değil; aynı zamanda Sırp tarihinin sessiz tanığı. İçinde Sırp kralı Stefan Dušan’ın mezarı da yer alıyor—bu da burayı hem manevi hem de tarihsel anlamda değerli kılıyor.
Şehrin kalabalığından uzaklaşıp, taşların ve ikonaların arasında derin bir nefes almak isteyenler için Aziz Mark Kilisesi, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Cumhuriyet Meydanı: Belgrad’ın Buluşma Noktası
.jpg)
Belgrad’ın kalbinde atan bir ritim varsa, bu kesinlikle Cumhuriyet Meydanıdır. Şehrin en canlı ve simgesel noktalarından biri olan meydan, tarihi yapılarla çevrili ve günün her saati insanlarla dolup taşan bir buluşma alanıdır.
Meydanın tam ortasında, atlı heykeliyle Sırbistan Prensi Mihailo Obrenović dikkat çeker. 19. yüzyılda Osmanlı egemenliğinden kurtarılan şehirler anısına dikilen bu heykel, aynı zamanda halk arasında “atlı heykelin önü” olarak bilinen meşhur buluşma noktasıdır.
Etrafı Ulusal Müze, Ulusal Tiyatro ve eski şehir binalarıyla çevrili olan Cumhuriyet Meydanı, geçmişin ve bugünün iç içe geçtiği bir sahne gibidir. Hem yerel halkın hem turistlerin nefes aldığı, kahvelerini yudumlayıp şehrin temposunu izlediği bu meydan, Belgrad’ın ruhunu hissetmek isteyen herkesin ilk duraklarından biridir.
Fransa'ya Şükran Anıtı: Bir Minnetin Sessiz Simgesi

Belgrad’daki Fransa'ya Şükran Anıtı, Sırbistan’ın I. Dünya Savaşı sırasında Fransa’dan gördüğü yardımı ve dayanışmayı onurlandırmak için 1930 yılında inşa edilmiştir. Kalemegdan Parkı’nın huzurlu atmosferinde, Tuna’ya nazır bir konumda yükselen bu anıt, sadece taş bir yapı değil, iki millet arasında kurulan dostluğun sembolüdür.
Anıtın yüzeyinde yer alan Fransız kadını figürü, Fransa'nın koruyucu bir güç olarak Sırbistan'a uzanan yardım elini temsil eder. Heykelin altında yer alan yazıt, "Fransa’ya sonsuz şükranla – Sırbistan" ifadesiyle duygusal bağın izlerini taşır.
Sessiz ama güçlü bir anlatımı olan bu anıt, tarihsel bir olayın ötesinde, savaşın yıkıcılığına rağmen insanlık onurunun ve dostluğun var olabileceğini hatırlatır. Kalemegdan’da yürürken ansızın karşınıza çıkan bu anıt, geçmişin gölgesinde bugünün barışını anlatır.
Askerî Müze – Sırbistan’ın Zorlu Tarihine Sessiz Bir Tanıklık

Belgrad’daki Askerî Müze, Kalemegdan Kalesi'nin taş duvarları arasında, Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada, zamana meydan okuyan bir tarih galerisi gibi yer alır. 1878 yılında kurulan bu müze, Sırbistan’ın savaşlarla dolu geçmişine tanıklık eden en önemli yapılardan biridir.
Dış avlusunda sergilenen tanklar, toplar, uçaksavarlar ve hatta Nazi Almanyası'na ait ekipmanlar; ziyaretçiyi daha içeri girmeden tarihle yüzleştirir. Müzenin iç bölümleri ise Orta Çağ’dan Osmanlı dönemine, Balkan savaşlarından Yugoslavya’nın dağılmasına kadar pek çok dönemi belgeleyen silahlar, üniformalar, haritalar ve kişisel eşyalarla doludur.
Burada sadece silahların değil, halkın çektiği acıların, verdiği mücadelelerin ve direnişin de izleri vardır. Kalemegdan’ın sessizliğinde yükselen bu müze, sadece askerî başarıları değil, savaşın insani bedelini de anlatır. Sırbistan tarihine farklı bir pencereden bakmak isteyen her gezgin için mutlaka görülmesi gereken bir duraktır.
Damat Ali Paşa Türbesi – Osmanlı’nın Belgrad’daki Sessiz Mirası

Belgrad Kalesi’nin sakin köşelerinden birinde, ağaçların gölgesinde mütevazı ama anlam yüklü bir yapı yükselir: Damat Ali Paşa Türbesi. 18. yüzyılda Osmanlı'nın Rumeli valilerinden biri olan Damat Ali Paşa’nın mezarı olan bu türbe, Osmanlı’nın Balkanlardaki izlerini hatırlatan nadir yapılardan biridir.
1716 yılında Petrovaradin Savaşı’nda hayatını kaybeden Damat Ali Paşa’nın anısına inşa edilen türbe, sade mimarisiyle dikkat çeker. Avusturyalıların Belgrad’ı ele geçirmesinden sonra şehrin Osmanlı geçmişine dair pek çok iz silinse de, bu türbe ayakta kalmayı başaran az sayıdaki Osmanlı yapısından biridir.
Kalemegdan Parkı içinde sessizce duran bu küçük anıt, geçmişle bugünün iç içe geçtiği, tarihî dokuyu hissettiren bir duraktır. Türbenin çevresinde yürürken, Belgrad'ın farklı dönemlerine ait izlerin üst üste bindiği hissine kapılmak kaçınılmazdır. Bu anlamda Damat Ali Paşa Türbesi, sadece bir mezar değil, tarihle yapılmış sessiz bir sohbet gibidir.
Zafer Anıtı (Pobednik) – Tuna ve Sava'nın Bekçisi
_-_night.jpg)
Belgrad’ın en tanıdık siluetlerinden biri olan Zafer Anıtı (Pobednik), şehrin tarihî merkezlerinden Kalemegdan Parkı’nda, Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada gururla yükselir. Sadece bir heykel değil; savaşların, direnişin ve özgürlüğün simgesi gibidir.
1928 yılında, Birinci Dünya Savaşı'ndaki Sırp zaferlerini anmak amacıyla heykeltıraş Ivan Meštrović tarafından yapılan bu bronz heykel, elinde bir kılıç ve kartal tutan çıplak bir adam figürüyle dikkat çeker. Duruşu cesur ve kararlıdır; sanki tarih boyunca Belgrad'ı savunmuş tüm askerlerin ruhunu taşır.
Yıllar içinde politik tartışmaların da odağında olan heykel, zamanla sadece bir savaş anıtı değil, Belgradlılar için bir buluşma noktası ve manzaranın tadını çıkarma durağı hâline gelmiştir. Güneş batarken heykelin arkasında beliren siluet, izleyenlere geçmişle bugün arasında güçlü bir bağ kurma hissi verir. Buraya gelip de şehrin nehirlerle olan ilişkisini ve savaşla şekillenmiş tarihini hissetmemek mümkün değildir.
Ružica Kilisesi: Kalemegdan’ın Sakin Duaları

Belgrad Kalesi’nin içinde, surların hemen yanı başında yer alan Ružica Kilisesi, küçük boyutuna rağmen tarihî ve manevi bir ağırlığa sahiptir. Osmanlı döneminde harap haldeyken, 1920’lerde yeniden inşa edilen bu kilise, savaş zamanlarında bile ibadetin ve umudun simgesi olmuştur.
İsmi “Gül” anlamına gelen Ružica, geleneksel olarak savaşa giden askerler için şifa ve koruma dileklerinin yükseldiği bir yer olarak bilinir. Kilisenin içindeki ikonalar ve taş duvarlar, ziyaretçileri geçmişin sessiz dualarına davet ederken, dışarıda kale surlarından şehre bakan manzara huzur verir.
Gezginler için Ružica Kilisesi, tarihi savaş alanlarının ve kalenin sert atmosferi arasında küçük, samimi bir sığınaktır. Burada durup birkaç dakika sessizlikte kalmak, Belgrad’ın zengin tarihinin başka bir yüzünü hissetmek gibidir.
Belgrad'da Ne Yenir ve Genel Mutfak Kültürü
Belgrad mutfağı, Sırp, Balkan ve Osmanlı mutfaklarının zengin bir birleşimidir. Et yemekleri, hamur işleri ve geleneksel mezeler ön plandadır. Porsiyonlar genellikle büyüktür ve yemekler doyurucudur. Şehirde her bütçeye uygun, gelenekselden moderne birçok farklı yeme içme mekanı bulabilirsiniz.
Belgrad'ın Öne Çıkan Lezzetleri
Belgrad'ı ziyaret ettiğinizde mutlaka denemeniz gereken başlıca lezzetler:
Ćevapi (Çevapi): Balkan mutfağının vazgeçilmezi olan, kıymadan yapılan küçük ızgara köftelerdir. Genellikle `lepinja` (pide benzeri ekmek), doğranmış soğan ve `kajmak` (kaymak) ile servis edilir.
Pljeskavica: Büyük, yassı bir köfte çeşididir. Baharatlı kıyma karışımından yapılır ve genellikle pide içinde, salata ve soslarla birlikte fast food olarak tüketilir.
Sarma: Lahana veya asma yaprağına sarılmış, pirinç ve kıyma içeren geleneksel bir yemektir. Türk mutfağındaki sarmaya benzer.
Gibanica: Peynir, yumurta ve kaymak (isteğe bağlı) ile doldurulmuş, kat kat yufkadan yapılan tuzlu bir börektir. Sırbistan'ın milli yemeklerinden biridir ve kahvaltıda veya atıştırmalık olarak sıkça tüketilir.
Ajvar: Közlenmiş kırmızı biber ve patlıcandan yapılan, sarımsaklı ve baharatlı, yoğun bir sos veya mezedir. Et yemeklerinin yanında veya ekmekle birlikte servis edilir.
Karađorđeva Šnicla (Karacorceva Şnitsel): Kaymakla doldurulup paneleyerek kızartılan dana veya domuz pirzolasından yapılan, oldukça doyurucu ve popüler bir yemektir. Genellikle tartar sos ve patates ile servis edilir.
Prebranac: Fırında pişirilmiş, bol soğanlı ve baharatlı kuru fasulyedir. Genellikle et yemeklerinin yanında servis edilir ancak tek başına da ana yemek olarak tüketilebilir.
Kajmak: Yoğun kıvamlı, tuzlu bir kaymaktır. Ekmekle, et yemeklerinin yanında veya böreklerle birlikte tüketilir.
Palačinke (Palaçinke): Fransız kreplerine benzeyen, tatlı veya tuzlu dolgularla hazırlanan ince kreplerdir. Tatlı olarak genellikle çikolata, reçel veya fındık kreması ile servis edilir.
Rakija: Balkanlar'a özgü, çeşitli meyvelerden yapılan güçlü bir geleneksel alkollü içkidir. Genellikle yemek öncesi iştah açıcı olarak veya soğuk kış günlerinde ısıtıcı olarak tüketilir.
Önerilen Belgrad Mekanları ve Lezzet Deneyimleri
Belgrad'ın zengin mutfak mirasını tadabileceğiniz bazı özel adresler ve popüler bölgeler:
- Skadarlija Bölgesi: Belgrad'ın bohem ve tarihi bir bölgesi olan Skadarlija, geleneksel Sırp tavernaları (kafana) ile ünlüdür. Canlı Sırp müziği eşliğinde yöresel yemekleri deneyimlemek için idealdir. Tri Šešira (Üç Şapka): Skadarlija'nın en eski ve en meşhur restoranlarından biridir. Geleneksel Sırp yemekleri ve canlı müzik sunar. Dva Jelena (İki Geyik): Yine Skadarlija'da yer alan, büyük porsiyonları ve otantik atmosferiyle bilinen popüler bir kafana.
- To Je To – Sarajevski Ćevap: Saraybosna usulü ćevapi sevenler için şehirdeki en iyi adreslerden biri olarak gösterilir. Genellikle hızlı ve lezzetli bir öğün için tercih edilir.
- Cevabdzinica Savcic Dorcol: Köfte (ćevapi) ve diğer ızgara etler konusunda iddialı, şık bir et restoranı. Pljeskavica ve `Karacorceva Şnitsla` gibi lezzetleri de deneyebilirsiniz.
- Lorenzo & Kakalamba: Farklı ve eklektik dekorasyonuyla dikkat çeken, Sırp ve dünya mutfaklarından lezzetler sunan popüler bir restorandır. Özellikle `Ribic na Kajmaku` gibi yöresel yemekleri tatmaya değer.
- Iva New Balkan Cuisine: Modern Balkan mutfağının iyi örneklerini sunan, Michelin Bib Gourmand ödüllü bir restorandır. Şık bir yemek deneyimi arayanlar için idealdir.
- Boutique Restoran: Knez Mihailova Caddesi'nin hemen başında, merkezi konumuyla bilinen popüler bir restorandır. Zengin menüsüyle farklı damak tatlarına hitap eder.
- Pekara Toma (Börekçi Toma): Cumhuriyet Meydanı yakınında bulunan, Belgrad'ın en ünlü fırınlarından biridir. Özellikle `Gibanica` ve diğer taze börek çeşitlerini denemek için mükemmel bir yer.
- Crna Ovca (Kara Koyun): Şehrin çeşitli noktalarında şubeleri bulunan, Belgrad'ın en iyi dondurmacılarından biridir. Farklı ve lezzetli dondurma çeşitleri sunar.
- Hotel Moskva Cafe: Tarihi Hotel Moskva'nın giriş katında yer alan kafe, zarif atmosferi, canlı piyano dinletisi ve zengin pasta menüsüyle bilinir. Özellikle `Moskva Šnit` tatlısını denemelisiniz.
- Beton Hala (Beton Hall): Sava Nehri kenarında yer alan bu bölge, modern restoranlar, barlar ve gece kulüpleriyle doludur. Nehir manzarası eşliğinde farklı mutfaklardan lezzetler sunan birçok mekan bulabilirsiniz. Örneğin `Iguana Restoran` burada canlı caz müzik eşliğinde şık bir yemek deneyimi sunar.